martı sahnesi. martı aslında uçmuyor hava akımları arasında kanat çırpıp hep süzülüyor.
sırt üstü kendini bırakınca tutarsın ya da tutmazsın. vamos gemisi bir gün gelecek.
martı sahnesi. martı aslında uçmuyor hava akımları arasında kanat çırpıp hep süzülüyor.
sırt üstü kendini bırakınca tutarsın ya da tutmazsın. vamos gemisi bir gün gelecek.
Mikrofon filmi açılış müziği beni çok etkiledi, iskenderiye'ye hoşgeldin neşeli bir ezgi ve arada devreye giren rap sözlerle a-rap kültürünün varlığını daha filmin başında izleyicinin zihnine perçinliyor. devamında filmin sık sık yer verdiği khaled'in romantik vedalaşması alında arap dünyasının da geçmişiyle vedalaşması gibi kopmak istemiyor bir yandan zaman mekan ve statüko buna direniyor ama sonuç itibariyle bir şekilde gerçekleşecek olanın başlangıcını anlatıyor. a-rap kültürü iskenderiye'de undergroundda yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor ancak bunun nereye gittiği filmin çekildiği günlerde bilinmiyordu ama bugün görebildiğimiz kadarıyla devrim ve yeni darbeyi getirdi bu süreç. elbette sisi dönemi mubarek dönemi gibi değil. Daha esnek daha amerikan etkisinde ve daha seküler. darbenin mısır'da tutunmasını da sağlayan bu.
khaled'in a-rap kültürünü keşif süreci bize biraz iskenderiye'yi de anlatıyor aslında. iskenderiye'deki sıcak insan ilişkileri ve bunun dışında gençliğin hoşlandığı yeni bir alan olan graffiti kültürü ilginç aile ilişkileri genel olarak hikayeye eklenmiş.
filmin yönetmeni ahmad abdalla'nın filmi canon eos 7d kamerayla çekmesi filmi ilginç bir kıvama getiryor. gençlere ilham veren bu film altın lale ödülü almış bir film.
Mohsen Namjoo'nun çok şarkısını dinledim ama Dele Zaram kadar beni hiçbiri etkilemedi. Melodinin yükselişi gibi içimizdeki aşkı yükseltiyor harika bir eser. dinleyin dinletin.